Makedonya Balkanlar’da yer alan en güzel ülkelerden biridir. Oldukça fazla gezilecek yere sahip olan ülkenin en çok turistin ziyaret ettiği şehir başkent Üsküp‘tür. Ülkemiz tarafından da hem vize istememesi hemde ucuz uçak biletleri nedeniyle Balkanlar’da en çok ziyaret edilen ülkelerden biridir. Üsküp’e nasıl gidilir? buradan okuyabilirsiniz.
Ohri Gölü adını gölün çevresindeki yerleşim yeri olan Ohri’den almaktadır. Üsküp’e sadece 3 saat uzaklıktadır. Hergün düzenli olarak otobüs kalkmaktadır ve yolculuk sadece 3 saat sürmektedir. Eğer yeterince vaktiniz varsa mutlaka Ohri Gölü’nü destinasyonunuza ekleminizi tavsiye ederiz.
Matka Kanyonu, Üsküp’ün batısında bulunuyor ve Makedonya’nın en popüler açık hava istikametlerinden biri. Ayrıca içinde birkaç manastır var. Matka Kanyonu içindeki Matka Gölü de ülkedeki en eski yapay göl olarak bulunuyor. Kanyon içinde kano kiralayıp yeşil doğanın arasında keyif yapabilir Vrelo Mağarası‘na ulaşabilirsiniz.
Ohri’deki başka güzelliklerden biri olan Aziz Yuhanna Kilisesi‘nin en ilgi çekici yanı sahip olduğu manzarasıdır. Kayalıklar üzerine inşa edilen kilisenin muhtemeşem bir Ohri Gölü manzarası var. Ohri’de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
Çar Samuel Kalesi’ne girebilmeniz için 30 dinar (2 TRY) giriş ücreti ödemeniz gerekmektedir. Kale duvarlarına çıkıp mükemmel bir manzaraya eşlik edebilirsiniz. 3 km genişliğindeki kale Ohri Gölü’nü izlemek için mükemmel bir yer.
Vardar Nehri üzerinde yer alan Taşköprü Üsküp’ün merkezinde olup kentin en ünlü simgelerinden biri halindedir. Nehrin bir tarafında türk diğer tarafında Hristiyan çoğunluklu yaşamaktadır. Köprünün ortasında bulunan kitabe kısmı Osmanlı dönemindeki orijinal hâlini kısmen korumaktadır.
Üsküp Türk Çarşısı, balkan ülkelerinde bulunan çarşılar içerisinde en büyük olanı bu nedenle de gelen bir çok turist için oldukça dikkat çekici oluyor. Çarşı 12. yüzyılda Osmanlı döneminde kurulduğu biliniyor. Çarşıda yer alan restoranlara girerek Makedonya’ya özgü olan köftesinin tadına bakabilirsiniz.
Mustafa Paşa Camii, Üsküp Kalesi ile Eski Çarşının arasında kalıyor. Şehirde bulunan camiler arasında en görkemli olanı diyebilirim. Yapıldığı tarihten itibaren günümüze kadar el değmeden gelen az camilerden biri burası. Bu cami 1963 yılında meydana gelen bir depremde hasar görmüş, 1968 yılında tekrar ibadete açılmıştır. 2006 yılından itibaren de 5 yıllık restorasyon çalışmaları bitirilmiştir.
Tarihi bir kale olan Üsküp Kalesi MS 6. yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor aynı zamanda Üsküp’ün arma ve bayrağında yer alan bir simge halindedir. Giriş için bir ücret ödemenize gerek yok. Yürüyerekte ulaşabileceğiniz kaleden Üsküp manzarası harika görünüyor.
Mavrova Ulusal Parkı Makedonya’daki en büyül ulsal parktır. Park Mavrova Gölü ile Arnavutluk sınırı arasındadır. Sahip olduğu doğa ve manzara inanılmazdır. Parkta sular altında kalmış kilise ise bölgedeki meşhur yerlerden biridir.
2002 yılında Vodno Dağı’na Milenyum Haçı inşa edilmiş, şehrin hemen hemen her yerinden görülebilen bu haç da yoğun eleştirilere maruz kalmış ama yinede görülmesi gereken bir yer. ? Buraya şehir içi otobüslerle yada teleferikle çıkabilirsiniz ki benim tavsiyem kesinlikle teleferikle çıkmanız yönünde böylelikle ağaçlar arasında giderken uzaklaşan Üsküp manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.
Makedonya ve Arnavutluk sınırını belirleyen Korab Dağı sahip olduğu manzara ile dağ tırmanışı sevenlerin dikkatini çekecek türde. Korab Dağı Balkanlardaki en yüksek 4’üncü dağdır. 2.7 km’lik yüksekliğe sahiptir.
Dlaboka Nehri’nin yukarısında yer alan Korab Şelalesi muhteşem bir manzaraya sahiptir. 130 metreye ulaşan boyu ile Korab Şelalesi Makedonya’daki en yüksek şelaledir.
Makedonlar için önemli bir yere sahip olan Rahibe Teresa adına inşa edilmiş bu yer Üsküp’ün merkezindedir. Bizler için çok önemli olmayabilir belki ama binanın ilginç tasarımı kesinlikle ilgi çekici.
Mavrova Ulusal Parkı sınırları içerisinde yer alan Mavrova Gölü Makedonya’daki en güzel göllerden biridir. Sular içinde kalmış Aziz Nikolas Kilisesi turistler için oldukça dikkat çekici bir değere sahip.
Bay of Bones Museum Türkçe anlamıyla Kemik Koyu Müzesi Ohri Gölü üzerinde yer alan bir iskele müzedir. Bu yer aslında M.Ö. 1200 – 700’lü yıllara uzanan eski bir yerleşim alanıdır. Sıradan bir müze olmayan bu yer Ohri’de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
Prespa Gölü‘nü çevreleyen Baba Dağı Makedonya’nın 3’üncü en yüksek dağıdır. Ohri Gölü ve Prespa Gölü’nü yukarıdan seyretmek isteyenler için güzel bir yer.
Kokino, Makedonya’da bronz çağı döneminden kalma arkeolojik bir yapıdır. Üsküp’ten 1 saat uzaklıkta Sırbistan sınırının yakınlarındadır.
Markovi Kuli Prilep şehrinin üzerinde yer alan ortağ çağdan kalma bir Sırp kalesidir. Kale Üsküp’ten 2 saat uzaklıktadır.
Üsküp’e ziyaretlerini çocuklarıyla birlikte yapan aileler için gayet uygun bir yer olan Hayvanat bahçesinde bir çok hayvan görüp çocuklarınızla da güzel bir vakit geçirebilirsiniz.
2014 yılında hizmete giren bu müze çok yeni olmasına karşılık oldukça fazla parçayı bünyesinde barındırıyor. Nehrin hemen kenarında bulunan görkemli binalardan biri olan müze görsel olarakta Üsküp’e ayrı bir görünüm kazandırıyor.
Galičica Ulusal Parkı Ohri ve Prespa gölleri arasında yer almaktadır. Galičica’nın tepesine çıkarsanız iki gölün sahip olduğu muhteşem güzelliğe aynı anda şahitlik edebilirsiniz.
Aziz Naum Manastırı Ohri Gölü’nün güneyinde Arnavutluk sınırnın yakınındadır. Manastır ve çevresi muhteşem bir manzaraya sahiptir. Makedonya’daki en çok ziyaret edilen turistik yerlerden biridir.
Ohri Gölü’nün güney doğusunda yer alan Prespa Gölü üç ülkenin sınırları içerisindedir. Yükseklik olarak Balkanlar’daki en yüksek göllerden biridir. Göl içerisinde bulunan balıkçı evleri gölü turistler için çekici hale getirmiştir.
Baba Dağı’nın da yer aldığı Pelister Ulusal Parkı Makedonya’daki en eski ulusal parktır.
Ohri Ayasofya Kilisesi Birinci Bulgar İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş. Etkileyici bir mimarisi olan kilise kasabadaki en büyük kiliselerden biridir.
Doyran Gölü Makedonya ve Yunanistan arasındadır. Göl özellikle ilkbahar mevsiminde muhteşem bir manzaraya sahiptir.
Makedonya’nın batısında yer alan Aziz Jovan Bigorski Manastırı Üsküp’ten 2 saat uzaklıktadır. Dağların arasında yer alan manastırda manzara etkileyici güzelliktedir.
Romalılar tarafından inşa edilen Ohri Antik Tiyatrosu günümüzde konserler, baleler ve tiyatrolar için kullanılmaktadır. Tiyatro oldukça güzel mimariye sahip. Merdivenlere oturup Ohri Gölü’nün güzel manzarsını seyredebilirsiniz.
Smolare Şelalesi, Makedonya’da Korab Şelalesi’nden sonra en yüksek şelaledir. Yaklaşık 40 metre bir yüksekliğe sahiptir. Şelale Üsküp’ten 2 buçuk saat uzaklıktadır.
Osogovo Bulgaristan sınırında bir kayak merkezidir. Makedon’ya da kayak için en çok tercih edilen yerlerden biridir. Üsküp’ten sadece 2 saat uzaklıktadır.
Güneş Tepesi anlamına gelen Popova Şapka Makedonya’daki en büyük kayak merkezidir. Bir çok otellin bulunduğu kayak merkezi kış turizminin bir numaralı noktasıdır. Popova Şapka Üsküp’e sadece 1 saat 20 dakika uzaklıktadır.
Makedonya’nın bağımsızlık için verdiği mücadelenin sembolü olarak “Üsküp 2014” projesi kapsamında inşa edilmiş. Üst bölümü manzaranın izlenmesi için kullanılıyor, takın bu kısmına çıkmak için asansör ve merdivenler kullanılabilir.
Makedonya gezilecek yerler yazımız hakkında sorularınızı bize yorumlarla iletebilirsiniz. Bizi Facebook‘tan takip etmeyi unutmayın. 🙂
Mutlu ve Cesur Kalın…
İyi bir seyahat planı ile sorunsuz bir tatil geçirebilirsiniz. Seyahat planlaması, tatilinizin problemsiz ve keyifli…
Tesettür oteller, muhafazakâr yaşam tarzına uygun tatil deneyimi sunan, aile odaklı konaklama seçenekleridir. Oteller hem…
Rize, Karadeniz'in incisi olarak bilinir ve yemyeşil doğası, eşsiz yaylaları ve sıcak misafirperverliği ile ünlüdür.…
Nevşehir, Kapadokya'nın kalbinde yer alan ve tarihi, doğal güzellikleri ile ünlü bir şehirdir. Bu eşsiz…
Rahat ve Konforlu Bir Konaklama İçin En İyi Seçenekler Kütahya, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile…
Temiz ve Güvenli Deniz Keyfi Türkiye, birbirinden güzel sahilleri ve temiz plajları ile ünlüdür. Ülkemizde,…
View Comments
Makedonya'ya seneler önce gitmiştik arkadaşlarla. Tabi o zaman şehir merkezinin inşaası daha bitmemişti. Arkeoloji müzesinin inşaatında ameleler türkü söylüyordu. O inşaat haliyle bile mükemmel bir havası vardı şehrin. Yeni inşa edilen bölge ile eski şehir merkezini bir nehir ayırmaktadır. O köprüden geçilince adeta zamanda yolculuk yaparak Osmanlı dönemine geçiyorsunuz. Sokaklarında dolaşmaya başladığımızda Erzurumlu bir arkadaş " Oğlum burası Erzurum lan" diyerek bu güzel şehire olan hayranlığını gizleyememiştir. Bu eski şehir merkezindeki insanların çoğu Türkçe bilir ve diğer balkan ülkelerinin insanlarından ziyade çok iyi insanlardır. Şimdiden gitmek isteyenleri yolu açık olsun diyorum.
Not: Kalacak yer için eski merkezdeki pansyonlar tercih edilebilir.