İş gezileri için gelenler dahil, ülkede yirmi dört saatten az kalanlar hariç tutulmak üzere, yıllık olarak ağırladığı yaklaşık 82 milyon turistle Fransa, dünyada en çok ziyaret edilen ülkedir. Sizde seyahat rotanızı Fransa’ya çevirenlerdenseniz öncelikle yapmanız gereken bir vize almak ve Paris gezi rehberi yazımızı okumak. 🙂 Fransa için alacağınız bir C tipi Turistik Schengen Vizesi olacak. Bunun için gerekli evraklar listesini buraya tıklayarak bulabilir ve 7 adımda schengen vizesi nasıl alınır yazımızı okuyabilirsiniz. İstanbul Fransa Başkonsolosluğu için vize başvuruları VFS Global Vize Başvuru Merkezi aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Hazırlamanız gereken evrakları eksiksiz tamamladığınız da teslim ettikten sonra 3 gün içinde başvurunuz ile ilgili cevabı alabiliyorsunuz. Başvuru sırasında size verilen fatura üzerinde bulunan takip numarası ile de işleminizi takip edebilirsiniz.
Paris’e Nasıl Gidilir?
Fransa’da yaklaşık olarak 478 adet hava alanı bulunmaktadır. Paris dolaylarındaki Charles de Gaulle Uluslararası Hava limanı ülkedeki en işlek ve en önemli hava ulaşım merkezidir. Bu hava limanı ülkenin yolcu ulaşımında en yoğun trafiği üstlenen merkezidir ve Paris’i dünyanın hemen hemen tüm büyük kentlerine bağlar. Sizinde ineceğiniz hava limanı Charles de Gaulle Uluslararası Hava limanı olacak. Çok fazla büyük olan bu hava limanında sizi çıkışa götürecek bir insansız metro aracına binmek durumundasınız. Metro için hemen metro girişinde bulunan makinelerden bilet satın almalısınız. Biletin ücreti tek kişi 10 EUR ve iki kez kullanma hakkınız var. 31.840 kilometrelik uzunluğuyla Fransa demir yolu ağı, Batı Avrupa’nın en gelişmişidir bu yüzden elinize Fransa’nın metro hattını gösteren bir harita almanız oldukça işinize yarayacaktır. Metroya bindikten sonra ineceğiniz durak otelinizin adresine göre değişiklik gösterir tabi ki.
Türkiye’den çıkmadan önce mutlaka yurtdışı çıkış harcınızı yatırmayı unutmayın.
Paris’te Nerede Kalınır?
Bizim Fransa’ya gittiğimiz tarih 12/02/2016 tarihiydi ve otelimiz Paris’te Eyfel Kulesi‘ne yürüyerek 2 dakikaydı. Otelimizin adı Hotel Longchamp Elysees’tı. Konum ve hizmet anlayışıyla mükemmel bir yer olduğunu söylemeliyim. Kalabileceğiniz bir çok yer mevcut tabi ki fakat Fransa ülke olarak pahalı bir yer olduğundan tahmin edersiniz ki düzgün otel fiyatları da bir o kadar el yakıcı. Ama yine de kalmanız için Paris gezi rehberi okurlarına Eyfel Kulesi yakınlarını seçmenizi tavsiye ederim merkezi bir nokta olduğundan her şeyi bulmanız oldukça kolay olacaktır.
Paris’te Gezilecek Yerler (Paris Gezi Rehberi)
Paris denince akla tüm dünyada Fransa’nın sembolü halini almış meşhur Eyfel Kulesi geliyor tabi ki. 🙂 Gidipte görmeden dönene hiç rastlamadım. Parisliler onu Demir Bayan olarak adlandırıyorlarmış. Otelimizin de yakınında bulunduğundan bizde görmek için ilk burayı seçtik. Fotoğraflar da gördükten sonra gerçeği ile karşı karşıya kaldığınızda şaşkınlığınızı gizleyemiyorsunuz. Devasa bir demir kule. Kulenin kamuya açık 57 m, 115 m ve 276 m yükseklikte platformları bulunuyor ve çıkabilmeniz için 17 EUR ödemeniz gerekiyor. Ziyaretçiler, üç asansörle kuzey, batı ve doğu kanatlarından ilk iki platforma ulaşıyorlar. İlk ve ikinci katlarda lokantalar var. Fakat biz kuleyi görmek için gittiğimizden kuleye çıkmadık. 🙂 Kuleyi görmek için gittiğiniz seyir alanında bir sosisli yemenizi Paris gezi rehberi okurlarına şiddetle tavsiye ediyorum yediğim en iyi sosisliydi diyebilirim. 🙂 Kule ile birlikte yeterli fotoğrafı çektiğinizden emin olduktan sonra etraftaki elit kafelerin birinde Eyfel Kulesi manzarasına karşı çayınızı içebilirsiniz. 🙂 Paris’te kalacağımız süre 2 gün olduğundan olabildiğince fazla yer görmeye çalıştık.
Louvre Müzesi
Ertesi gün sabah erkenden çıkıp yağmura ve soğuğa aldırmadan Paris sokaklarında dolaşmaya başladık ve gittiğimiz ilk nokta Louvre Müzesi (le Musée du Louvre ) oldu. Palais Royal – Musée du Louvre metro durağıyla Louvre Müzesi‘ne ulaşabilirsiniz. Fransa’da açılan ilk devlet müzesi ünvanını taşıyor burası ve dünyada en çok ziyaret edilen sanat müzesi. Louvre Müzesi; yedi bölümden meydana geliyor ve tamamını dolaşmak 2 günü buluyormuş. Hepsini gezme şansımız yoktu belki ama müzedeki en ünlü parçalardan biri olan Leonardo Da Vinci’nin ünlü Mona Lisa’sını gördük. 🙂 Eğer öğrenciyseniz ISIC kartınızı mutlaka yanınızda getirin. Bu şekilde müzelere ücretsiz giriş sağlayabilirsiniz. Eğer öğrenciyseniz ve hala ISIC kartınız yoksa ISIC öğrenci kartı yazımızı okuyun. 🙂
Notre Dame Katedrali
Müze içinde oldukça fazla sanat eseri bulunuyor ve resim, heykel, doğu sanatları, Mısır sanatları, Yunan sanatları, sanat eserleri, desen gibi dallara ayrılan kısımlardan meydana geliyor. Kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri. Sonraki durağımız Notre Dame Katedrali oluyor. Seine Nehri’nin kıyısında bulunan bu katedral dışarıdan bakıldığında yine bir mimari şaheseri olarak bizi büyüledi. Turistler açısından her ne kadar popüler bir yer olsa da şu an da Roma Katolik Katedrali olarak hizmet vermekte. Buraya da yine Cité ile Saint-Michel metro duraklarında inerek ulaşabilirsiniz.
Sacré-Cœur Bazilikası
Daha sonra da Sacré-Cœur Bazilikası (Kutsal Kalp Bazilikası)’na uğradık. Burası Notre Dame Katedrali’den sonra en çok ziyaret edilen anıt. Aynı zaman da Paris’in en eski kilisesi. Anıt içindeki çan Fransa’nın en büyük ve en ağır çanıdır. Yine Paris gezi rehberi okurlarına görmenizi tavsiye edeceğim yerlerden biri Kutsal Kalp Bazilikası.
Zafer Takı
Devam ederek tarihi bir anıt olan Zafer Takı‘na geldik. Charles de Gaulle Meydanı‘nın ortasında, Şanzelize Caddesi’nin batı kısmında yer alıyor. İnsanlar için her ne kadar bir simge olarak görülse de Zafer Takı zamanla tarihi andıran bir anıt haline gelmiş. Altında I. Dünya Savaşı’nda ölen Fransız askerler için meçhul asker mezarı bulunuyormuş. Mezarın üstünde bulunan alev 1923 senesinden beri hiç sönmemiş. Paris’in zengin metro hattı Charles de Gaulle – Étoile metro durağıyla Zafer Takı’na ulaşılabilirsiniz.
Panthéon
Gidebileceğiniz bir sonraki yapı Panthéon anıt mezarıdır. Anıtta bazı ünlü insanların mezarları bulunmaktadır. Örneğin ; Voltaire (1791) Victor Hugo (1885), Émile Zola (1908). Ayrıca dönemin ünlü Fizikçisi Léon Foucault, 1851’de bu yapının kubbesinden aşağıya sarkıttığı 67 metrelik bir Foucault sarkacı ile Dünya’nın kendi çevresinde döndüğünü ispatlamış, bu deneyiyle Fransa ve tüm dünyada büyük ilgi uyandırmıştır. Panthéon’un ayrıca Paris’in 5. arrondissement ‘ındaki Sainte-Geneviève tepesi (Montagne Sainte-Genèvieve) üzerinde bulunduğundan, tüm şehre hakim bir manzarası vardır. Burayı mutlaka görmelisiniz.
Şanzelize Caddesi
Şanzelize Caddesi’ne uğramadan gitmeyin derim. Dünyanın en ünlü markalarının bulunduğu cadde Concorde Meydanından başlar ve Arc de Triomphe anıtının bulunduğu Charles de Gaulle Meydanında biter. Gezilecek yer çok diye söylemiştim bunların dışında bir çokta müzeler ve görkemli binalarda opera binaları bulunmakta eğer zamanınız bizimkinden fazla olacaksa tüm Paris gezi rehberi okurlarına mutlaka hepsine teker teker gitmenizi tavsiye ederim. 🙂
Paris’te yapmanız gereken bir diğer şey de nehirde bir tekne turu. Paris tekne turunu gece yapmanızı tavsiye ederim çünkü nehir etrafında oluşan ışık şölenini görmek size de keyif verecektir. Bizim gezimizin son günü olan 14/02/2016 tarihine geldiğimizde planlanmış olan Sevgililer Günü temalı profesyonel fotoğraf çekimimiz için sabahın erken saatlerinde fotoğrafçımızla buluştuk. Gidip gördüğümüz yerlere fotoğrafçımız sayesinde bir yenilerini daha ekledik. Tabi gördüğüm yerler dışında beni bekleyen sürprizden habersizdim. Fotoğraf çekimimizin sonuna yaklaşırken Eyfel Kulesi önünde erkek arkadaşım şimdiki nişanlım ve bir sonraki ay da eşim olacak Serdar Cihan Cesur beklemediğim bir anda mükemmel manzara karşısında bana evlenme teklifi etti. :))) Bütün gördüğüm güzelliklerin bir anda orada birleşmesi, tanımadığım insanların alkış ve tebrikleri, benim şaşkınlığım, şaşkınlığımı ve o anı ölümsüzleştiren fotoğrafçımız… Herkesten her şeyden çok heyecanlıydım sanırım. Hayatımın dönüm noktası diyebilirim. Mükemmel bir şehirde mükemmel bir evlenme teklifi eden biricik canım sevgilime çok teşekkür ederim. :)))
Paris fotoğraf çekimi yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Paris’te ki evlenme teklifinden sonra aşıkların aşklarını sonsuza kadar kilitleyip anahtarını nehre attığı meşhur köprüye gelip adımızın yazılı olduğu kilidi bizde kilitleyip aşkımızı sonsuza kadar bağlayarak geleneği yerine getirdik. 🙂
Gezimizin ve fotoğraf çekimimizi bitirdikten sonra bu güzel anıları ve bu mükemmel şehri geride bırakarak Charles de Gaulle Uluslararası Hava limanı na doğru yolculuğumuz başladı ve Türkiye‘ye geri döndük. Benim için çok başka bir yeri olan Paris’i sizlerin de görmesini, yeni bir sürü yer keşfetmeniz için sizi heyecanlandıran yerler görmenizi isterim. 🙂
Paris gezi rehberi hakkında yazımız için yorumlarınızı bekliyoruz. 🙂 Avrupa’da gezilecek yerler için buradan diğer yazılarımıza ulaşabilirsiniz.
Mutlu ve Cesur kalın.. 🙂
5 yorum
Bayıldım 🙂
fransa dah önce de gittiğim bir şehir. O kadar güzel dile getirmişsiniz ki Fransayı. anılarım canlandı ve tekrar orada olmak istedim. sizi zevkle takip ediyorum. çok güzel bir anlatımda ve fotoğrafla dolu siteniz.
Gidip bu güzel şehri görmüş olduğunuza sevindim. Ayrica güzel yorumunuz için teşekkür ederiz. ?
YAZILARINIZI SÜREKLİ OKUYAN BİRİYİM BU YAZINIZ NEDENSE ÇOK FARKLI GÜZELLİKLERLE OLMUŞ, SANIRIM FOTOGRAFLARINIZDAN KAYNAKLI ÇOK HOŞLAR, FRANSA AŞK, FRANSA ROMANTİZM DEDİKLERİ BU OLSAK GEREK
Evet, Fransa bizim için ayrı özellikte bir ülke. 🙂 Bunun dışında gezebileceğiniz oldukça fazla müze ve yapıları mevcut. Beğenmenize sevindim. 🙂